Botoks, medikal estetik ve dermatolojik uygulamalardandır ve popüler olması dolayısı ile sıkça talep edilmektedir. Enjeksiyon tedavilerinden biri olan botoksta Botulinum toksini adı verilen bir madde kullanılır. Bu toksin ile ciltteki ince çizgilerin ve kırışıklıkların giderilmesi amaçlanır.
Botoks, Clostridium botulinum adlı bakteriden elde edilen botulinum toksininin, yüz kaslarına enjekte edilerek kaslara etki uygulaması sürecidir. Söz konusu etki geçici felçtir fakat bunu negatif yorumlamamak son derece önemlidir. Amaç, kasların kasılmasıyla oluşan kırışıklıkların ve ince çizgilerin düzeltilmesidir. Kırışıklıkları kısmen veya tamamen yok etmek mümkün olmaktadır.
Botoks, yaygın bir işlem olması dolayısı ile farklı markalar altında sunulan çeşitli botulinum toksin türlerini içerebilmektedir. Botox®aslında en yaygın kullanılan markadır. Bunun yanı sıra Dysport® ve Dysport® da bilinenlerdendir.
Botoks, girizgah alanında da belirtildiği üzere, ciltteki kırışıklıkların ve ince çizgilerin azaltılması ya da giderilmesinde kullanılan kozmetik bir uygulamadır. Elbette, kullanım alanı yalnızca bununla sınırlı değildir. Aşırı terleme (hiperhidroz), migren, kas spazmları ve bazı nörolojik bozuklukların tedavisinde de etkilidir. Botoksun en yaygın kullanım alanları ise şunlar:
Alın kırışıklıkları
Kaş arası çizgileri (glabellar çizgiler)
Göz çevresi kırışıklıkları (kaz ayakları)
Boyun çizgileri
Çene ve boyun bölgesindeki kas spazmları
Botoks uygulaması, işin profesyonelleri tarafından uygulanması gereken medikal estetik / dermatolojik prosedürlerden biridir. Deneyimli bir dermatolog veya estetik cerrah tarafından yapılır. İlkin, uygulama yapılacak bölge temizlenir ve akabinde lokal anestezik krem uygulanabilir.
Botulinum toksini, ince iğneler kullanılarak ilgili kaslara enjekte edilir. Uygulama süresi genellikle 10-30 dakika arasındadır. Botoks öncesi uzmanın önerilerine uyulduğu taktirde hasta hemen günlük aktivitelerine dönebilir.
Botoks uygulamasında kullanılan botulinum toksin, sinir sinyallerini bloke ederek kasların geçici olarak felç olmasını sağlar. Enjekte edilen botulinum toksin miktarı, tedavi edilecek bölgeye ve istenen sonuca bağlı olarak belirlenir.
Botoks işlemi öncesinde, diğer tüm medikal uygulamalarda olduğu gibi, hastanın genel sağlık durumu incelenir ve tıbbi geçmişi değerlendirilir. Talep ve endişeler dinlenir. Kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa, işlemden belli bir süre önce (tipik olarak bir hafta kadar önce) bırakması önerilir. Hastaya alkol ve sigara kullanıma ara vermesi de tavsiye edilir.
Botoks işlemi sonrası belirgin etkiler genellikle 3-7 gün içinde ortaya çıkar. İşlem bölgesinde hafif şişlik, kızarıklık ve morluklar oluşabilir. Bu belirtiler geçicidir ve genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
Botoks ne kadar sürer ya da botoks etkileri hemen geçer mi gibi sorular ile de sıkça karşılaşılmaktadır. Botoks etkileri genellikle 3-6 ay sürer. Bu sürenin sonunda kaslar tekrar hareket kazanmaya başlar ve kırışıklıklar geri gelebilir. Düzenli botoks uygulamaları ile uzun vadeli sonuçlar elde etmek mümkündür.
Botoks, genel sağlık durumu iyi olan ve botoks toksinine alerjisi olmayan tüm bireyler için uygundur. Ayrıca, hamile veya emziren kadınlar, nörolojik hastalıkları olanlar da temkinli olmalıdır. Botoks, genellikle 18 yaş ve üzeri bireyler için uygundur. Ancak, estetik amaçlı kullanımda 30 yaş ve üzeri kişilerde daha sık tercih edilir.
Botoks sonrası meşakkatli değildir. Tedavi edilen bölgenin temiz ve kuru tutulması gerekir. Ayrıca, işlem sonrası ilk 24 saat boyunca yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı, kasları zorlayacak hareketlerden uzak durulmalıdır. Botoks sonrası ilk süreçte işlem bölgesine masaj da yapılmamalıdır.
Yüze botoks uygulaması sonrası ilk 4 saat boyunca başın dik tutulması ve uygulama bölgesi üzerine yatılmaması zaruridir. Kişinin makyaj yapmaktan kaçınmaya ve işlem bölgesine dokunulmamaya da özen göstermesi beklenir.
Botoks etkileri kendini hızlı belli eder. Kısa sürede etkili sonuçlara ulaşılır. Komplikasyon riski düşüktür. Yan etkiler minimaldir. Cerrahi bir müdahale olmadığı ve enjeksiyon uygulaması olduğu için minimal invaziv kategorisindedir. Botoksun iyileşme süresi de kısadır. Botox sonrası hemen günlük aktivitelere dönülebilir. Bir diğer avantaj ise görünümdür. Botoks, farklı dermatolojik müdahalelere kıyasla doğal bir görünüm sunar.
Botoks uygulamasının sonuçları genellikle 3-6 ay sürer. Bu sürenin sonunda kaslar tekrar hareket kazanmaya başlar ve kırışıklıklar geri gelebilir. Bununla birlikte, düzenli botoks uygulamaları ile uzun vadeli sonuçlar elde etmek mümkündür. Küçük bir hatırlatma olarak, botoksun etkileri kişiden kişiye değişebilir ve düzenli uygulamalarla sonuçların kalıcılığı artırılabilir.
Yüz botoksu ve daha geniş kapsamı ile dermatolojik botoks, kırışıklıkların azaltılması ve cilt gençleştirme anlamında son derece etkili ve güvenli bir yöntemdir. Hızlı sonuçları ve düşük risk faktörü sebebiyle tercih edilen bu yöntem, çeşitli cilt sorunlarının tedavisinde başarılı sonuçlar sağlar. Botoks işlemi hakkında daha fazla bilgi almak ve cilt gençleştirme dünyasına adım atmak istiyorsanız, EMPCLINICS ile iletişime geçebilirsiniz.
Hayır. Botoks işlemi sırasında kullanılan ince iğneler sayesinde ağrı minimal düzeydedir. İşlem öncesinde uygulanan lokal anestezik kremler, rahatsızlık hissini daha da azaltır. İşlem sonrası hafif rahatsızlık ve şişlik görülebilir, ancak bu belirtiler kısa sürede geçer.
Botoks uygulamasında dozaj, tedavi edilecek alanın büyüklüğüne, kırışıklıkların derinliğine ve hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Tipik olarak, ince bir iğne kullanılarak düşük dozlarda enjeksiyon yapılır.
Uygulama teknikleri arasında, enjeksiyon noktalarının dikkatli bir şekilde belirlenmesi ve enjeksiyonların simetrik olarak yapılması bulunur. Uygulama sırasında, hedef kas grubunun tam olarak belirlenmesi ve çevre dokuların etkilenmemesi için anatomi bilgine sahip uzman tercih etmek önemlidir.
Botulinum toksini, sinir hücreleri ile kaslar arasındaki iletişimi sağlayan asetilkolin adlı kimyasalın salınımını engeller. Bu, sinir uyarılarının kaslara ulaşmasını ve kas kasılmasını durdurarak kasları geçici olarak zayıflatır veya felç eder. Bu mekanizma sayesinde kırışıklıklar ve ince çizgiler azaltılır.